Balkabağım benim:)

28 Ocak 2011 Cuma

Barış artık yürüyor :)


23 Ocak Pazar günü itibari ile sadece 3-4 adım olan adım sayımız 10-12 ye çıkmış bulunuyor:) Çok mutluyum, Barış artık resmen yürüyor :) Hem de bir kere değil 2-3 kere yaptığından hem cep telefonuna hem de fotograf makinasının kamerasına ayrı zamanlarda çekebildim.Gerçi hala emeklemek daha kolayına gidiyor ama...

Dün itibari ile de farkında olmadan sık sık yürüme denemeleri yapıyor.. minik oğlum benim... o kadar değişik ve mutluluk veren bir olay ki, nasıl kelimelere döksem bilemedim..

Ve 7-8 aylıkken anneye benzer kelimeler kurarken, uzun zamandır ba-ba ve benzeri dışıda ağzından birşey duyamazken, yine Pazardan beri sık sık "anne"ye benzer sesler çıkarıyor ve tabi ben eriyorum...Fatih'in yaşadığı hazzı düşünemiyorum bile( o kadar sık ba-ba diyor ki)

15 Ocak 2011 Cumartesi

İlk adımlar...ve mutlu yıllar...



Uzun zaman oldu yazmayalı, yeni bir yıla girdik bu arada... Sağlık ve mutluluk dolu bir yıl, bir ömür geçirmek dileğiyle, bitanecik oğlum ve tüm sevdiklerimle...dedikten sonra en önemli şeye gelelim şimdi...


6 Ocak 2011, zaten bahsetmiştim, Barış uzun zamandır tutunarak yürümekte ve hatta uzun süre tutunmadan ayakta durabilmekte diye..Eli kulağında her an yürüyebilir diye bekliyordum ve yürüsün diye çalışmalar yapıyordum, birkaç adım uzağında durup ona ilgisini çekecek birşey uzatarak almasını sağlamak gibi.. Ama uzun uzun ayakta durmasına rağmen iş nesneyi almaya gelince oturup emeklemeyi tercih diyordu.. 6'si akşamı eve geldiğimde bakıcı ablamızla o gün yaptıkları yedikleri içtikleri ne kadar kaka yaptığı vb. konuları konuştuktan sonra(gerçi telefonda da soruyorum ama akşam eve gelince özet geçiyoruz) aradan bir süre geçtikten sonra laf arasında bugün de 2-3 adım attı bana doğru sonra düştü dedi... aaaaaaaaa... bu şimdi söylenir, ilk söylenmesi ilk haber verilmesi gereken şey... akabinde 'aa ben size de yapmıştır diye düşündüğümden hemen söylemek aklıma gelmedi'


Hem mutluluk hem kızgınlık hem de burukluk hissettim aynı anda...


Canım oğlum ilk adımlarını atmıştı ve bu muazzam birşeydi...Artık yürümeye başlamıştı, küçük çaplı da olsa...


Kızgınlık vardı, işte ne kadar iyi olursa olsun, bakıcı sonuçta ve senin hissettiğin kadar bu konuda hassasiyet hissedemez... Gerçi Barış'ı inanılmaz çok sevdiğini biliyorum ama bana inanılmaz gelen bir olay ona normal gelebiliyor demekki...


Burukluk da... Çalışan annelerin kendi bebeklerinin ilklerini başkalarının ağzında dinlemeleri gerçeği.. Çalıştığım için hiç suçlu hissetmiyorum kendimi o ayrı bir mesele, çünkü annelerin kendi kendilerine ayakta durabilmeleri, kendilerini başka bir alanda var etmeleri annelikleri için çok önemli bence...


Neyse ki, aynı akşam mutfakta bulaşıkla uğraştığım için bir adımına yetişsem de (Fatih 3 adım görmüş) ben de ilk adımına şahit olmuş oldum... Daha düne kadar koyduğun yerden yana bile dönemeyen bebeğinizin artık çocuk olma yolunda ilk adımları insanı tarif edilmez mutluluklara götürüyor, ağlamak geldi içimden ama ağlamadım.. çok çok mutlu oldum..


12 Ocak itibari ile yine bakıcımızdan bu sefer bir önceki tepkisiz anlatmasına verdiğim tepkiden dolayı olsa gerek :) coşku ile, 3-4 adım atarak tutunduğu bulaşık makinasından mutfak masasına kadar hızlıca yürüyüp tutunduğunu dinledim.. Daha önce başlamıştım ama 6'sından sonra her akşam yaptığımız yürütme denemeleri sonuçsuz kalıyordu, belki de akşama hali kalmıyordu kuzucuğumun... Ama bu akşam yani 14 Ocak Cuma akşamı bir adım daha attı...


Mucize... gerçi doğum hatta anne karnına düştüğü andan itibaren yaşanan herşey bir mucize..