Balkabağım benim:)

19 Eylül 2011 Pazartesi

3.TRAŞIMIZ VE 5.DİŞİMİZ



(4 Eylül pazar)(7 Eylül, Çarşamba)

4 Eylül Çarşamba Barış'ın saçları daha gür çıksın diye ve bu sefer tamamına makina değsin diye berbere gittik, üstler 3, yanlar 0-1 olacak şekilde makinaya vurdurduk. Artık bahara kadar dokunmayalım dedik. İyi de oldu traşı oğluşumun, çok da yakıştı, maşallah kuzuma..

17 Eylül cumartesi itibari ile de sol üstte öndişlerinin yanındaki 5. dişi patlamış bulunuyor, darısı diğerlerinin başına :)

VE DOĞUMGÜNÜM...








31 Ağustos Çarşamba, Ramazan bayramının 2.günü, doğumgünümü yazlıkta kutladık.

34 yaşıma, yanımda oğlum ve kocamla mutlu ve elindeki herşeyin kıymetini daha iyi bilen ve şükreden biri olarak sağlıkla huzurla ve mutlulukla girdim. Ağzımızın tadı hiç bozulmasın, mutluluğumuz daim olsun dualarımla pastamı üflerken, verdiği herşey, başta oğlum için Allahıma şükrettim ve hala...

ŞEKER TADINDA BAYRAM VE "AKDENİZ"

(Gidiş yolu, Konya, 28 Ağustos)





Kremlenirlen :)
(30 Ağustos)







(1 Eylül)





(2 Eylül)


(Dönüş yolu, uykudan yeni kalkmıştı, 3 Eylül 2011)

Bu sene bir ilk yaşadık. Kayınpederimin kararı ile ilk kez İskilip'e değil, yazlığa gidildi bayramda.İyi ki de öyle oldu. Bayram tatili güzel bir deniz tatiline dönüştü, keyifle geçti.

Ramazan Ağustos ayına denk gelince, bu sene yazlığa hiç gidemediğinden bayramı da orada geçirelim diyen kayınpederlerin arkasından, 28 Ağustos pazar günü yazlığa gittik.

Barış'ı hemen hemen hergün bazen günde 2 kere(sabah akşam) denize soktuk, yüzdürdük, (simidinde pek oturmak istemedi)50 faktörlü güneş kremleri ile kremledik, kumlarda oynadı, koştu, eğlendi.Yine büyük keyif aldı.

Bize gelince, evet bu sefer gerçekten tatil yaptığımızı anladık. Bodrum'daki otel tatilimiz güzeldi ama çocuklu hele de küçük çocukluysan mutlaka yanında yardımcı birilerinin olması şartmış, bunu anladık.

Bu tatilde her seferinde 1 saate yakın bazen 1 saati geçkin denizde yüzdüm mesela, bu benim için inanılmaz güzel birşeydi. Öğleden sonra dalgalı olsa da sabahları erken saatlerde deniz çok güzeldi, dümdüz.

Yanında güvenebildiğin insanlarla tatil yapınca tatil yaptığını anlıyor insan. Barış'ı öğle uykusuna yatırınca Manavgat'a gittik 2-3 kere mesela, gezdik, dolaştık.

Güzel bir bayram ve deniz tatili yaparak keyifle 3 Eylül cumartesi günü evimize döndük.


13 Eylül 2011 Salı

19.ayda gittiğimiz 18.ay kontrolümüz ve 2.Suçiçeği aşımız

(30 Temmuz 2011)
(16 Temmuz)
(16 Temmuz)
5 Ağustos 2011 itibari ile 18 aylık olan oğlumu o dönemde tatilde olduğumuzdan, döndüğümüzde de Ramazan ayında sıkışık randevu saatlerine tabi olmayalım ve de bayram tatili sonrası rahat rahat gideriz diye 19 aylık olduğunda götürdük, doktor kontrolüne...

6 Eylül 2011 tarihinde saat 18.00 de Murat Hoca'nın yanındaydık, elimde 2 sayfa Barış'ın yapabildiklerinin ve benim soracağım soruların listesi :)

Genel muayenesi güzel geçti bebeğimin maşallah... 88,5 cm boyumuz, 11.620 kilo ağırlığımız , maşallah benim oğluma..Kilo ortalarda ama boy önde gidiyormuş. Bu ayda kendi etrafında dönmesi, merdiven inip çıkması, zıplaması, atlaması en az 15-20 kelime konuşması, iki kelimeyi birleştirmesi önemliymiş. Barış anne, baba, anneanne, babaanne(debanne diyor gerçi), dede, mama, teyze(deyde), atta, abla(aba diyor), mama, deh(atına), dayı(daa), ama, bak(bah) ve ne anlama geldiğini bilmediğimiz başka kelimeler, mesela ada, edde, dede bay dede...iki kelimeyi birleştirip anne mama, anne bah diyor...Ha bir de unutmadan "Fatih" diyor resmen:) tam çıkardığı sesi yazıya dökemeyeceğim ama babasına aralarda sesleniyor.Arada debayde de diyor babasına..

Halen 4 dişinin olması merak edilecek bir durum değilmiş, önemli olan 18 ayına kadar ilk dişini çıkartmış olmasıymış. Azı dişleri geliyor, uykusu sekteye uğrayabilir dedi hoca, aman hocam zaten biz hiç doğru dürüst uyumuyoruz ki dedik. Sürekli emmeye kalktığından emmek için mi kalkıyor, yoksa dişi mi zorluyor çözemiyoruz.

İştahlı bir çocuk olmadığı, yemek yedirmenin zorlu bir mücadele olduğu, sebze, balık, köfte gibi yararlı şeyleri yemediğini söylediğimizde ise, denemekten vazgeçmemiz gerektiğini söyledi. Balık yemediğinden verdiği balık yağı bitti, iglo fish finger'ları dene sevecektir dedi.Zararlı değilmiş, hiç bilmiyordum, şaşırtım. İlk deneme zor da olsa aldığı için iyi sayılırdı ama ikinci deneme yine felaketti.

Tatilde ilk kez tavuk kanadı verdim, sevdi. Azıcık eti var ama o et de yağlı ya, lüp diye yuttu, zorlamadı onu, ondan reddetmeden yedi galiba. Hormonlu ya tavuklar vermek istemiyorum ama kanadı da yedi deyince, o zaman pirzola ver, tandır eti al, ondan ver dedi. Pirzola az da olsa yediğini keşfettiğimdem onu da listeye aldım. Az da olsa yiyecek ki, ağzı alışacak.

Sadece makarnayı severek yediğini söylediğimde ise, o zaman mantı ver onu da reddetmez hem hamur hem kıyma hem yoğurt güzel olur dedi.

Barış bir ara bakıcıya anne demişti, çok şükür artık abla diyor. Bu tatil araları bunu idrak etmesini sağladı. Bu durumu hocayla paylaştığımda ise, korkma güzel birşey bakıcısını seviyor demek ki, bir de henüz tam ayırımına varamaz takılma, dedi. Zaten artık abla dediğinden takılmıyorum:)

Reflüsü olduğundan şüphelenmiştim bir ara, bazen yedikleri ağzına geliyormuş gibi yapıyor. O zaman sürekli astımlı gibi öksürür merak etme reflüsü yok dedi. Rahatladım.

En önemlisi ise, 1 yıldır kullandığımız Bactrim'e daha ne kadar devam edeceğimiz ve bize başka bir çocuk nefrologu önerip öneremeyeceğiydi.Daha önce söylediği Hacettepenin hocası bayağı ağır hastaymış, başkaları da sizin gittiğiniz doktorla aynı ayarda dedi. Ama Murat hocanın fikri, bir yıldır devam ettiğimiz ve son 6 ayda da idrarda bir enfeksiyon olmadığı için ilaçlı film çektirip artık Bactrim'i vermemek. Ama bizim takip ettiğimiz hoca Bactrim'i koruma amaçlı uzun süre kullanmamız gerektiğini söylemişti. Arada kaldığımız için başka ve iyi bir nefrolog bulmamız şart.(Barış'ın geçen sene Ağustos ayında yaklaşık 6,5 aylıkken uykusunda emip uyuması gerekirken sürekli ağlaması ile gariplik olduğunu sezmem ve sonrasında idrarında kiremit rengi leke görmem üzerine yapılan tahlillerde kum döktüğü, genetik yatkınlığı olduğu söylenmiş, çekilen ultrason sonrasında sol böbrek yollarında genişleme olduğu tespiti ile Bactrim korumasına alınmıştı.)

Büyümix yedirebileceğimi, Barış'a günde 2 tane yedirebileceğimizi söyledi. Her zaman değil ama yoğurt yediremediğimde kurtarıcım oluyor. Gerçi bazen onu da yemiyor..

Kolundaki egzama geçti gibi, hoca evet geçmiş ama dikkat edin kış geldiğinde yine kuruduğundan tekrarlayabilir, bol nemli kalacak dedi. Az da olsa çikolata yese bile kolu tekrarlayabilir, zira alerji testi sonucu çikolataya alerjisi var dedi.

Kilo alımı normal olduğundan emzirme konusunda 2 yaşı bekleyelim dedi.

Ve suçiçeği aşısı 2 kere yapılan bir aşıymış, ilkini 12 Martta yaptırmıştık, 2. aşıyı da hocamız yaptı. Bundan sonra 2 ve 2,5 yaşında Hepatit A aşısı varmış, 4 yaşında da 3'lü karma devamı olacakmış.

Bakalım hayırlısı, bir doktor kontrolümüz de böyle sona ermiş oldu..