Balkabağım benim:)

16 Ocak 2012 Pazartesi

2 yaşa yaklaşırken...


Barış 2 yaşına yaklaşırken, artık her söylediğini anlayan, kendi isteklerini yarım yamalak da olsa anlatabilen, genelde herşeyi artık bir birey gibi yapabilen küçük bir adam kıvamına geldi:)

Kendi yemek yiyebiliyor, suyu isteyebiliyor, bardakla yardımsız suyunu içip yavaşça masaya koyabiliyor. Kitabında havuç görünce buzdolabını açtırıp(zira kilit takmak zorunda kaldık) havuç yemek istiyor.Oyuncakları ile oynayabiliyor, resim yapabiliyor(karalama da olsa), eşleştiriyor. Atlıyor, zıplıyor, koşuyor, tırmanıyor, bisiklet sürüyor(şu sıralar evin içinde, çılgınlar gibi hem de) vs. vs.vs. her dediğimi anlayıp , her istediğimi canı isterse yapıyor:)))

Asıl önemlisi uzun zamandır kaka yapınca altındaki bezi çekiştirerek haber veriyor ve hemen temizlenmek istiyordu. Şu sıralar yaklaşık 1 aydır ara ara klozete oturmak istiyor.Bir-iki kere bezini açıp oturttum da. Bu hafta da artık altını açınca çiş yapmaya başlıyorsa "aaa tuvalete yapalım annecim" deyip hemen klozete gidiyoruz, çişini oraya yaptırıyoruz, çok mutlu oluyor. bi de alkışlayınca:) Maşallah benim oğluşuma....

Bu işaretler artık tuvalet eğitimi vermemiz gerektiğinin, bu işin zamanının geldiğinin göstergesi... Zahmetli başka bir süreç bizi bekliyor. Umarım kolaylıkla atlatırız..


Kullandığı kelimelere gelince; 


anne, baba, anneanne, babaanne, dede, abi, abla(aba), hala(haya), teyze(deyde), iğne, ip( en alaka:), et, ekmek(değişik bi söyleme tarzı var), hele "elektrik" demesi yok mu öyle şirin ki yazamayacağım bile:), yağ, labne(nabne), fatih(batih), berber, araba(ababa), karga, tilki, meme, mama, pepe, bebe, ahmet, arda, ada, derya(bu da kimse?), aydede(bu aralar favorimiz, kitaplarda hep bulup gösteriyor,ya da dışarıda.. ama her gece illaki aaa bak aydede de uyumuş diye başlayan konuşmalarımız, sırayla herkesi sorması ve herkesin uyuduğunu sırayla söylememle son buluyor. aynen şöyle aa Barış artık bak herkes uyumuş aydede uyumuş.. Barış:Arda ?... Arda da uyumuş annecim.. Anneanne? anneanne de uyumuş... babaanne? babaanne de uyumuş ........)

Elma(bayılıyoruz, sabah akşam eymaaa diye inliyor, bir ara elde elma öyle uyuyordu, alınca kızar uyumaz diye izin veriyordum. Sonuç; pijamalardan çıkmayan elma lekeleri:(   ) ayva, meyve(meyme), lego, saat(gaat), at, aç, bittiiiii, yemek, Berke, bal, serpil, top, ağır, hap, pul. Hayvanlar da genellikle ismi ile değil de, meee, vak vak, ai, miyaaaa, hav şeklinde...

Bir de "dikkat et" diyo küçük maymun.. unuttuklarım illa ki vardır da aklıma gelenleri bir sıralayayım, anı kalsın istedim.



9 Ocak, lego kutusunu başına geçirip gezmekten çok hoşlanıyor bu aralar:)))

yeni traş olmuştu, 13 Ocak Cuma, resim çektirmek istemedi, ortaya da böyle bir görüntü çıktı. Bu arada babası "hadi oğlum saçımızı traş ettirmeye gidelim" deyince heyecanla oturduğu mama sandalyesinden babasına doğru fırlayışı vardı, görmek lazım.


15 Ocak pazar sabahı, yeni uykudan kalkmış ama ata binmekten geri durmamış:) dışarıda da kar:)

ilk tiyatro deneyimimiz


15 Ocak pazar.. Barış'ı ilk kez tiyatroya götürdük.

 Pembe Kurbağa Tiyatrosu'nun Sevgili Kardan Adam isimli oyunu...

Aslında bu fikir kafamda hep vardı ama nasıl olacak diye de merak ediyordum, ya Barış zaptedilemez halde olursa diye(gerçi en fazla çıkarız oyundan diye düşüyordum) Pembe Kurbağa tiyatrosunu  duymuştum, işyerindeki bir arkadaşımdan. Oyunlara bakarken canım arkadaşım Nihan'la birlikte gitmeye karar verdik. Biletleri mybiletten aldık, zaten 0-3 yaş arası çocuklara uygun olduğu, çocukların rahat hareket edebildikleri bir yer olduğunu da öğrenince, içimiz daha da rahatladı.

İyi ki de almışız biletleri, iyi ki de gitmişiz. Barış çok eğlendi. Şarkılar, anlatımlar, interaktif uygulama ve tabi ki yanıp sönen rengarenk ışıklar çok ilgisini çekti. Zevkle, kimi zaman dikkatle, kimi zaman da oyundan tamamen bağımsız takılarak oyunu izledi. Öyle yorulmuş ki, yolda uyudu hatta uzun süredir gündüz en çok 1 saat uyurken, dün 2,5 saat uyudu. Değişik, zevkli, eğlenceli güzel bir tecrübe oldu.

Oğlum mutlu oldu, ben daha fazla....

Her zamanki gibi Barış yapışkanlı şeyleri sökmeye çalışıyor, ikinci resimde görüldüğü üzere pembe kurbağanın alt kısmı soyulmuş :)

Nihanlarla...
Bizimkisi başkalarının oyuncağının derdinde:)
Flaş patlayınca gözleri kamaştı yavrumun:)


Dikkatle izlediği anlardan, aslında çocuğunu ilgi ile izledi..


kuzucuklar sizi:) yiğitle barış
karlı bir Ankara pazarıydı, çok da güzel...Barış karı yakalamaya çalışıyor:)