Balkabağım benim:)

29 Nisan 2011 Cuma

uykusuz geceler -2

16 nisan 2011
9 nisan 2011
6 nisan 2011

aynı başlıklı yazım var diye bu yazıma "2" ekleme gereği hissettim.
Evet, Barış deliksiz saatlerce uyuyan bir çocuk olmadı hiç ve bu halen devam ediyor,15 aylık olmamazı rağmen. Artık gece ne kadar kalktığımı sayamıyorum 10'u buluyor belki de. Bazen yatırıyorum 21.00-21.30 gibi bir bakıyorum 2 saate yakın uyuyor, ama tam bizim yatma vaktimiz geldiğinde başlıyor, yarım saatte bir kalkmaya. yatırıyorum hooop 10 dakika sonra kalkıyor. Yatırıyorum hoop yine.. Dün mesela ilk yatmasından sonra 45 dakika aralıklarla kalktı sürekli. Saat 1den sonra da 3'e kadar neredeyse 10 dakikada bir.. Başta mücadele ediyorum hemen emzirmemek için ama ne mümkün, yıkıyor ortalığı babaya gidince falan. Sonunda pes ediyorum ve emziriyorum. Ama dün coşmuştu resmen. 1-3 arası neredeyse 10 dakikada bir emmesine rağmen dalamıyor oraya atıyor kendini buraya atıyor sonra bir bakıyorum yine dikilmiş yatağın içinde.

Sadece emmek için kalkıyor, o sıcaklığı arıyor. Bir arkadaşım demişti "o artık memeyi emzik yapmış" diye. Evet resmen öyle. Bir dişimiz çıktı gerisi de çıkarsa rahatlar diye umut ediyorum ama kendimi kandırıyorum galiba:) Bunun dişle alakası yok. Nasıl düzelir bu durum bilemiyorum. Bu yüzden odasını da ayıramıyorum. O zaman da bana çok zor olur, hiç dayanamam yorgunluktan.. Murat hocaya yazdım geçen, randevumuza daha var diye. Emen çocuklarda sık uyanma görülen birşey diye cevap verdi. ama çözüm yok tabiki :)

Bunları niye yazdım diye durdum düşündüm de, ileride okurken kendi gücümü göreyim diye belki de. Annelik böyle birşey, şikayet etmeksizin insan çocuğu için herşeyi yapabiliyormuş. Ne kadar az ve ne kadar düzensiz uykuyla duruyorum şaşıyorum aslında. Ama onun canı sağolsun da ben başka ne isterim...

22 Nisan 2011 Cuma

Yapabildiklerimiz

(resim, 1 mayıs)

Uzun zamandır Barış'ın neler yapabildiğini yazmadığımı farkettim. Maşallah diyerek başlıyorum.


Artık ne söylesem anlıyor benim canım oğlum. Ne söylersem anlıyor ve de yapıyor. Elimdeki herhangi bir nesneyi ona uzatıp al bunu babaya ver diyorum mesela(kesinlikle babayı işaret etmeden) götürüp veriyor. Aynı mekanda olmasak da gidip bulup babasına elindekini veriyor. Bazen ayakkabısının teki çıkmış oluyor ve ben bilmiyorum nerede olduğunu, "ayakkabın nerede annecim, git getir onu bana" diyorum getiriyor. Tabi ben ölüyorum mutluluktan. Radyoyu açalım, hooop radyoya koşuyor.Aaa kapı diyorum kapıya, banyo bıcı bıcı hoop banyoya...



Yeri geldikçe kullandığımız tüm nesneleri ismiyle Barış'a tanıttığım için kitap, oyuncak, inek, köpek, araba, tencere, tabak, kaşık, terlik,radyo, tv, vs, vs, vs... herşeyi kaydediyor. Kuş mesela, Barış yemek yerken balkona kuşlar geliyor. Barış kuşları çok seviyor, onları görünce heyecanlanıyor.




Artık öyle sık baba diyor ki, hafiften kıskanmaya başladım:) Hatta Fatih'e baba diyerek sevimlilik yapıyor falan.Fatih bulunduğu ortamda olmazda bağırarak baaabaaa diye çağırıyor. Fatih'in erimeleri de karşılıklı.


Atatürk nerede oğlum,(buzdolabında magneti var), koşuyor gülerek "ded-diii diyor. Atatürk'ün de ismi deddi oluyor ama benim canım oğlum hala bana seslenmiyor.Emmek isteyince nenni, emziğin ismi nen-ne, memenin ismi nen-ni...



Haksızlık etmemem lazım iki gün önce "anne" dedi aslında ama öyle belirsiz ve öyle sıradan birşeymiş gibi dedi ki. ve de sırtı bana dönük:( Yani pek birşey anlamadım, Fatihinkilerden sonra..


Dede mama gibi şeylerin dışında anlamsız hecelerden birşeyler konuşuyor ama resmen konuşuyor işte, biz anlamasak da. Bizi anlıyor ve de kendince konuşuyor...hatta ara sıra şarkı mırıldanır gibi artık:)


Artık kendi başına koltuklara puflara tırmanıyor.Kucağına çıkmak isteyince paçama yapışıyor. Kucağında istediği yöne seni yönlendirmek için eli ile suratımızı istediği yöne çeviriyor, bazen biraz sert olsa da...ya da eliyle yönü gösterip ııııı yapıyor, oraya gidelim.


0-1 YAŞ BEBEKLİK, 1-3 YAŞ KÜÇÜK ÇOCUKLUK DÖNEMİYMİŞ YA, gerçekten öyle... 1 yaşından sonra özellikle yürümeye başladıktan sonra artık iyice farkediyorsun ki, o küçük bir insan..artık onun da istekleri var ve bunu sana hissettiriyor, hatta artık anlatıyor. Bir de istemediği birşey olunca kızması yok mu....


Maşallah benim oğluma, maşallah, maşallah...

20 Nisan 2011 Çarşamba

DİŞ HEDİĞİ(DAHA ARTİSTİK İSMİYLE DİŞ PARTİSİ)






İnsan çocuk sahibi olunca ona dair herşeyi yapmak istiyor, ya da ben öyleyim.Barış'ın diş çıkarması da pek bir merasimle olunca, çıkan ilk dişin yarattığı coşku da tarif edilmez boyutta oldu. Diş partisi yapmayı da çok istiyordum. Öyle çoşkulu paylaştım ki bu haberi insanlarla onların da "artık bu diş hediksiz olmaz" taleplerini de gözardı edemezdim. Velhasıl 16 Nisan Cumartesi için organizasyon yaptım ve diş partisi hazırlıklarına giriştim.Zaten diş hediğinin hemen bekletilmeden yapılması gerekiyormuş.





Yine annem ve kayınvalidemin yardımları ile hazırlıkları tamamlayıp, cumartesi misafirlerimi ağırladım. Diş şeklindeki pastamız da (üzerindeki tek dişi çıkmış bebeğin getirilirken biraz tipinin kayması dışında) çok güzeldi. Anneanne, Babaenne, Hala, bakıcımız ve oğlumun diğer teyzeleri ile kız kıza güzel bir parti oldu. Düşündüm de tek erkek BARIŞ'tı:)))(severim onu bennnn)











Tepsiyi hazırlandım önce. İçine Makas, Kalem, Altın, Para, Steteskop(malum evde doktor bol), Yeni değişen Hukuk Muhakemeleri Kanunu( o da bizden:)), Mause koydum. Tepsiyi önüne koymamla Barış'ın steteskopu kapması bir oldu. Öyle ki kamera kaydı yapan İlknur bile zor yetişti Barış'ın hızına. Koca steteskop daha çok ilgisini çekmiş olabilir belki ama evde iki doktor olunca doktor olması da uzak ihtimal değil hani. Sonrasında da mause u kaptı gerçi ama...




Bunlar için eğlencesiydi.Tek dileğim, canım oğlumun gerçekten severek yaptığı bir işinin olması, mesleğini sevmesi...






































































19 Nisan 2011 Salı

DAVETİYEMİZ

Doğumgünü hikayesini yazdım aaa bir baktım ki, davetiyeden bahsetmemişim. Herkesi tek tek görebileceğimi bilsem bastıracaktım ama malum devir internet devri, ben de davetlilere mail attım...Blogumuzda bu da eksik kalmasın istedim :)

9 Nisan 2011 Cumartesi

ve de ilk ısırık:)


Daha 6 Nisan Çarşamba çıktı dişimiz ve ilk dişleme gerçekleşti, saat 20.00 gibi emzirdim. Öyle mızmızdı ki zaten aaaa bir baktım resmen dişliyor, bastırıyor dişini.İlk seferde o kadar önemsemedim ama devam edince canım da bayağı acıdı kızdım, ağladı, ben de ilgisini dağıttım. Bakalım neler yaşayacağız dişli dönemde, hayırlısı:) diş diş diyordum, al sana diş:)

8 Nisan 2011 Cuma

süslü kuzucuklar bebek şekerli magnet -- resim baskılı sabun

İlk doğumgünü partimizi anlatırken bahsetmiştim ama blogun bir yazıya ancak 8mb resim yükleme sınırı olduğundan resmini yüklememiştim. İçimde kalmasın diye resimlerini koymak istedim.



İşte süslü kuzucuklar bebek şekerli buzdolabı süsü ve Barışın resminin basılı olduğu organze kesede mavi boncuklu SABUN :)

6 Nisan 2011 Çarşamba

heyo heyo heyoooooo BARIŞ'IN DİŞİ ÇIKTIIIIIIIII...

Çok mutluyummmmm.....bugün itibari ile Barış'ımın dişi çıktıııı...Daha önce çıksa bu kadar sevinir miydim bilmem, Barış dün itibari ile 14 aylık oldu ve ben uzun zamandır ne zaman çıkacak bu diş diye merak içerisindeyken Serpil'in akşam arayıp (17.40 gibi) 'müjdemi isterim Barış'ın dişi çıktı' haberi ile resmen havalara uçtum.





Emin olmadan aramak istemedim, bardağa değince çıt çıt ses geliyor, göstermiyor ama gülünce görünüyor dedi.Hemen Fatih'i, sonra annemi aradım. Topluca sevindik. Ama eve zor gittik diyebilirim. Ağzına bakınca göremediğimizden parmağımla dokundum ve evet çıkmışşşşş, sivri bişey.. sonrasında gülünce gördüm altta solda...kuzucuğummmm... eti yarılmış, içinde cam gibi duruyor... zaten alt ve gerçi üst de kabarık kabarık.. herhalde denilen gibi olur ve arka arkaya patlamaya başlar... Sık sık uyanmaları da azalır belki(bu da bir umut:)


Fazla sıkıntı çekmeden bu dönemi de atlatırız umarım..


Canım, canımın içi, bitanecik sevgilim,küçük surat, boncuk, bocilik, ancilik, cobbitik, cobbitik hasan (Barış'ın lakapları) ilk dişin hayırlı olsun annem...seni sınırsız bir aşkla seviyorum..

(İlk resim 27 Mart, ikincisi pijamalı olan 16 Mart)