Balkabağım benim:)

15 Aralık 2011 Perşembe

HMK Eğitimi için ailecek Antalya Maxx Royal'deydik.

Öyle çok şey birikmiş ki, yaz yaz bitmiyor. Yeni HMK için Telekom tüm avukatlarına eğitim semineri düzenledi. Antalya Maxx Royal otelde, 17-20 Kasım tarihleri arası.

Toplantının o tarihler arası olacağı söyleniyordu ama kesin bildirim bir türlü yapılmamıştı. Ben de bir umut bu tarihler arası yapılmaz diye dua ediyordum. Çünkü benim için çok kıymetli arkadaşlarımdan biri olan Candan'ın düğünü vardı. Gidişimize ancak 3 gün kala herkese bildirim yapıldı, ben gelmesem diye müdürüme direttim ama bu toplantı için çok hazırlık yapıldığını, gelmeyenler hakkında hiç iyi düşünülmeyeceğini söyledi, rapor da uyduramayacağım için çok istememe rağmen arkadaşımın düğününe katılamadım, bir yarım orda kaldı.Yılda 52 haftasonu var ve Telekom toplantısı geldi Candan'ın düğün haftasını buldu, kısmet değilmiş ama üzüldüm de.

Bildirim son  ana kalınca uçak ayarlamaları da hep son dakikaya kaldı. Ulaşımı ayarlayan bayanın uçaklarda yer olmadığını, yedeğe yazıldığımızı söylemesi, zaten varolan uçak saatlerinin  Barış'ın düzenine(gerçi pek yok ama) hiç uymaması ve Barış'ın bu dönemlerde ekstra hareketli olması bizi kendi arabamızla yolculuk yapmaya itti. Gerçi Barış'la araba yolculuğu pek akıl karı değil ama uçağın hep telekomcularla dolu olacağı ve Barış'ı zaptedememe düşüncesi araba yolculuğunu daha çekilir kıldı. Yorulduk mu yorulduk ama bir şekilde idare ettik.

Eğitim güzeldi. Takım aktiviteleri ise 10 numaraydı. Yönetmenler eşliğinde gruplara ayrılarak verilen kelimeleri ve kostümleri kullanarak 3 dakikadan az olmamak kaydıyla film çekmemiz istendi. Saat itibari ile barış'ın beni en çok arayacağı saatlere denk geldiğinden ben kendimi çok filme veremesem de, bu arada bizim film konusu Matrix'den esinlenecekti, başlangıçta az da olsa rolüm vardı:) Ama öğrendik ki, sonrasında ciddi ciddi kırmızı halılı(hatta halıda fotografçı karşılıyor, poz veriyorsun falan yani), heykelcikli, en iyi kadın, en iyi erkek oyuncu, en iyi film, en iyi kostüm vb. tarzda katagorilerle bildiğimiz Oscar gecesi düzenlendi. Ödül töreninden sonra Altay çıktı. Altay çıktığında saat 22.30 olmuştu ve artık ben Barış'ı zaptedemez olmuştum. Öyle çok uykusu gelmişti ki, biz de Fatih'le şöyle düşündük, dinlenme salonlarında emzirince hemen uyusa da biz de arabasına koyup Barış'la Altay'ı dinlemeye geri dönsek. Tam da öyle oldu. Biz çıkarken Altay girdi, hatta selamladı Barış'ı, sonrasında Barış'ın emmesi ile neredeyse uykuya geçmesi bir oldu. Biz de ailecek geceye geri döndük. Ben de biriktirdiğim tüm kurtları döktüm nerdeyse. Öyle güzel geçti ki gece, iyi ki geri dönmüşüz dedik. Canım oğluma o kadar sese rağmen uyuduğu, canım kocama da Barış'ın başında bekleyip benim oynamama imkan sağladığı için kucak dolusu sevgiler:)))









Havası güzel, denizi ayrı güzel caanım Antalya'yı bırakıp Ankara soğuğuna geri döndük:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder